1994 - ABD yapımı. İnsanın isterse neler yapabileceği, iletişimde YÖNDER kişilerin etkisini, gücün beyinde bittiğini... anlatan çok etkileyici bir film.
Filmde zeka seviyesi düşük olan Forrest Gump’ın çektiği sıkıntılar anlatılmakta. Hatta bu yüzden eğitim hayatına devam etmekte zorlanan Forrest Gump zamanla inanılmaz başarılara imza atıyor. Zekasının aksine fiziksel olarak son derece güçlü, kuvvetli hatta inatçı olan Forrest Gump, zamanla ilerleyen olaylar zincirinde izleyenleri hayal edemeyeceği duygusal bir dünyaya götürüyor.
Forrest Gump, beklenmedik insanlardan beklenmedik başarıların nasıl ortaya çıktığını anlatmakta. Zeka seviyesi normalin altında olan Forrest,her ne kadar hayatta zorluklar yaşasa da, insanın istediğinde neler yapabileceğini kanıtlıyor. Tom Hanks’ den mükemmel bir oyunculuk ve mükemmel bir başyapıt.
İyi seyirler.
2006 – ABD yapımı, azmin, kararlılıkla başarıya ulaşmanın en güzel anlatıldığı filmlerden biri.
Filmde Chris Gardner (Will Smith) iki yakasını bir araya getirmeye çalışan bir aile babasıdır. Ailesini ayakta tutmak için cesurca çabalamasına rağmen, beş yaşındaki oğlu Christopher’ın (Jaden Christopher Syre Smith) annesi (Thandie Newton) maddi zorlukların yarattığı sürekli baskı altında direncini kaybetmek üzeredir. Artık dayanamayacağını anlayınca, istemeye istemeye evi terk eder… Artık bekar bir baba olan Chris, yılmadan bildiği tüm satış becerilerini kullanarak daha iyi kazandıran bir işin peşine düşer.
Prestijli bir borsa şirketinde stajyerlik bulur ve ücret almasa da programın sonunda iş ve parlak bir gelecek elde edeceğini umarak kabul eder. Parasal güvencesi olmayan Chris ve oğlu, kısa süre sonra oturdukları daireden çıkartılırlar ve düşkünler evi, otobüs durağı, tuvalet; geceyi geçirmek için bulabildikleri her yerde kalırlar. Çektiği sıkıntılara rağmen, Chris, babalık görevini sevgi ve özenle yerine getirmeye devam eder ve oğlunun kendisine karşı duyduğu sevgi ve güveni, karşısına çıkan engelleri aşmak için kullanır.
İyi seyirler.
2013 – ABD yapımı, Azmetmeyi en iyi anlatan filmlerden biri..
Billy ve Nick bir şirketin pazarlama departmanında çalışan ve dijital dünyanın yeniliklerine ayak uydurmakta zorlanan iki pazarlama elemanıdır. Nihayetinde beklenen olur ve işlerinden kovulurlar. İşsizlik sorunuyla baş etmeye çalışan ikili, bir plan yaparak medya devi Google´ın stajyerlik pozisyonlarına başvuruda bulunurlar. Mülakata ve eğitim programına yoğun bir başvuru olmaktadır ve başvurada bulunanların küçük bir kısmı, sadece bu konuda çok zeki olanlar kabul edilmektedir.
Başvuruda bulunanlarla karşı karşıya gelen ikili, eğitim programındaki herkesin yarı yaşlarındaki gençler olduğunu ve hepsinin alanında uzman olduğunu fark eder. Kendi farklarını ve tecrübelerini kanıtlamaya çalışırlar ve kıyasıya bir rekabet başlar. Dahası Billy ve Nick bu süreçte birbirleriyle de rekabet etmek zorunda kalır.
İyi seyirler.
2010 – ABD yapımı, Facebook ’un kurucusu Mark Zuckerberg’in hayat hikayesini ve ünlü sosyal paylaşım sitesinin kurulma aşamalarını anlatıyor.
Facebook oluşumunun öyküsü, arkasında yatan gerçekler, günümüz dünyasına artılarını ve eksilerini ortaya koyarak Mark Zuckerberg’in hikâyesi anlatılmaktadır. Filmin tanıtımında; “Birkaç düşman edinmeden, 500 milyon arkadaş kazanamazsın” denilmektedir. Zuckerberg de küçük bir yurt odasında başlattığı proje ile kendisine sıkı düşmanlar edinmiştir. Filmde en yakın arkadaşından ve fikrin asıl sahipleri olduklarını iddia eden ikiz kardeşlerden bahsedilmektedir. Filmdeki kritik mesajlardan biri, bilgisayar korsanlarının artık Apple, Facebook ve Microsoft gibi dünya devleri tarafından “sahip oldukları yetenekler” için işe alınmalarıdır.
İyi seyirler.
2014 – ABD yapımı, Prestijli müzik okulu Shaffer’da 1. sınıfta okuyan 19 yaşındaki Andrew Neiman (Miles Teller), hırslı bir davulcudur ve günün birinde efsaneler arasına girmeyi hayal etmektedir. Buranın en önemli orkestrasının şefi ise Terrence Fletcher (JK Simmons) adında, oldukça katı eğitim prensipleri uygulayan bir müzisyendir. Günün birinde Neiman’ın yeteneği Fletcher tarafından farkedilir ve okulun ana orkestrasına alınır. Fletcher’ın gözüne girebilmek için insanüstü bir çalışma sergileyen, ailesini ve özel hayatını bile bir kenara atan Neiman ile Fletcher’ın arasında tansiyonu hiç düşmeyecek bir öğretmen-öğrenci ilişkisi başlayacaktır.
Hırsın, azmederek nasıl başarıya ulaştığını anlatan bir film.
İyi seyirler.
2015 – ABD yapımı,
70 yaşlarında dul bir adam olan Ben Whittaker (Robert De Niro) emekli olmanın aslında sandığı gibi her şeyin paramparça olması demek olmadığını keşfeder. Oyuna geri dönmek için bir fırsat kollayan Whittaker, Jules Ostin (Anne Hathaway) tarafından kurulan ve işletilen moda içerikli bir internet sitesinde yaşlı bir stajyer olarak işe başlar.
Tecrübenin her zaman kazanç olduğunu, yaşın iş hayatındaki etkisi ya da etkisizliğini izleyeceğimiz bir film..
Yeniden, yenilenmek adına hayata bakış açısı getirmekte.
İyi seyirler.
2011 – ABD yapımı, Ya bir hap sizi daha zengin ve daha güçlü kılabilseydi? Eddie (Bradley Cooper) perişan halde yaşayan New York lu bir yazardır. Ancak günün birinde beyninin tüm kapasitesini kullanabileceği bir ilaçla tanışır. Bu sayede paraya, akla, çekiciliğe sahip olur. Fakat Eddie kısa bir süre sonra sonsuz güce bedelsiz sahip olunamayacağını anlar. İnsan beyninin gerçek kapasitesi nedir? Beynimizi bütün fonksiyonlarıyla kullanabiliyor muyuz? Şu an kullanmıyorsak, kullandığımız zaman neler yapabiliriz? Bu sorular uzun zamandır hem akademik, hem de geyik tartışmaların ara ara gündeme gelen konularından bir kaçıdır. Peki ya bir ‘hap’ olsa ve potansiyelinizi birden patlatsa, zekanızı arttırsa ve olaylar karşısında verdiğiniz tepkileri değiştirse hayat o zaman nasıl olurdu? ‘Limit Yok’, tam da bu soruya cevap arayan bir film.
İyi seyirler.
2007 – ABD yapımı, Liderlik üzerine örnek gösterilecek filmlerden biri.
New York’un önde gelen suç patronlarından birisinin şoförlüğünü yapan Frank Lucas’ın varlığından patronu ölene kadar hiç kimsenin haberi yoktur. Ancak patronunun aniden ölümü üzerine kendi imparatorluğunu kurmak ve Amerikan Rüyası’nın kendine özgü versiyonunu yaratmak için gereken açık kapıları keşfeder ve kolları sıvar. Frank Lucas, zekâsı ve katı çalışma ahlâkı sayesinde kısa sürede Harlem bölgesindeki uyuşturucu ticaretinin kontrolünü eline geçirir.
İyi seyirler.
2000 – ABD yapımı, muhtemelen izlemeyenimiz çok azdır. Liderliği anlatan filmlerden biri.. Azim, kararlılık, hedefe ulaşma tutkusu... birçok vasfın karakterize edildiği film; General Maximus' un hayatını, Roma İmparatorunda oluşan sevgi ve güvenini, yitirmeyi, kazanmayı, ayakta durmayı... konu alıyor.
Roma İmparatorluğu’na en parlak dönemi yaşatan General Maximus, girdiği bir meydan savaşından daha zaferle çıkar, artık tek hayali bir an önce evine dönerek karısı ve ailesine kavuşmaktır. Fakat, zamanın Roma İmparatoru Marcus Aurelius ,Maximus’a önemli bir görev verir ve iktidara sahip çıkmasını ister.
Bunun üzerine imparatorun oğlu olan Commodus, iktidarın elinden alınacağını anlayınca general ve ailesini öldürme emri verir. Maximus ölümden zor kurtulur ve gladyatörler arenasına sürgün edilir. Yıllar sonra Roma’ya geri dönen güçlü gladyatör Maximus’un tek amacı Commodus’u öldürerek karısı ve oğlunun katledilmesinin intikamını almaktır.
İyi seyirler.
2015 – ABD yapımı,
Arthur C. Clarke’ın geleceğimizin dünyasının bilgisayarlar olacağından bahsettiği kısa bir röportaj videosuyla açılan Steve Jobs, devam eden bölümlerde Steve Jobs’un (Michael Fassbender) hayatı için önemli dönüm noktaları teşkil edecek üç kesitten oluşuyor. Her üç kesit hikayesinin de Apple ürün lansmanlarının hemen öncesinde sahne arkasında gelişen olaylar üzerine kurulu olduğunu belirtmek gerek. İlk kesit hikayesi, 1984 yılında ilk Macintosh bilgisayarın lansmanı öncesinde gerçekleşiyor. (Bu sahnede gördüğümüz reklam tanıtım filminin Ridley Scott imzalı olduğu bilgisini de verelim.) Bu bölümde ilk defa Steve Jobs ile birlikte Apple’ı kuran Steve Wozniak (Seth Rogen), Apple Mac takımının pazarlama yöneticisi Joanna Hoffman (Kate Winslet), yine orijinal Mac ekibinin bilgisayar uzmanlarından biri olan Andy Hertzfeld (Michael Stuhlbarg), Apple’ın o dönemki CEO’su John Sculley (Jeff Daniels) ve Steve Jobs’un henüz kendisinden olduğunu kabul etmediği gayrimeşru kızı Lisa ve annesi Chrisann (Katherine Waterston) ile tanışıyoruz. Steve Jobs’un hem işadamı ve pazarlamacı kimliğiyle hem de özel hayatındaki kimliğiyle kesiştiğimiz bu nokta, gelecek iki kesitin de belirleyici unsuru oluyor. Nitekim Steve Jobs’un bir yandan iş ortaklarıyla yaşadığı problemler, diğer yandan kendi geçmişi içinde önem teşkil eden babalık mevzusu; filmin Steve Jobs ve teknoloji hakkında olduğu kadar insan doğası üzerine de olduğunun bir göstergesi. Üç kesit boyunca yükselişine (1984; Macintosh lansmanı), düşüşüne (1988; Apple’dan kovulması ve Next lansmanı) ve yeniden yükselişine (1998; iMac lansmanı) tanıklık ettiğimiz Steve Jobs’un kişilik yapısından ileri gelen zaaflarına, hırslarına, merhametine bu üç hikayede de rastlıyoruz. Film boyunca; Apple tarihi içindeki çalkantıları, Jobs’un Apple’dan kovulma hikayesini, Sculley ve Wozniak ile arasındaki tartışmalı konuları, kontrol delisi ve planlı programlı olma halinin Lisa ile olan ilişkisinde çöküşünü ve Hoffman’ın Jobs’un sağ kolu olarak hayatındaki önemini de öğrenme fırsatı yakalıyoruz.
İyi seyirler.
2002 – ABD yapımı, Sıkıysa Yakala, bir ajan ile bir suçlunun arasındaki kedi-fare oyununu konu ediyor.
Yeteneğin kullanımına dair polisiye filmde;
FBI’ın ünlü “En Çok Arananlar” listesinde yer alan en genç dolandırıcısının gerçek yaşam öyküsüne yer verilmekte.
Frank Abagnale Jr henüz 18 yaşına gelmeden doktorluk, avukatlık ve büyük bir hava yolu şirketinde pilot yardımcılığı yapmtı. Kılık değiştirme ustası olan Abagnale, aynı zamanda son derece zeki bir dolandırıcıydı. 16 yaşındayken başladığı çek sahtekarlığını 26 ülkede sürdürerek milyon dolar çapında dolandırıcılık yaptı. ABD tarihinin en başarılı banka soygununu gerçekleştirdi.
FBI ajanları hiç şüphe yok ki kendilerine çok fazla güvenmektedirler; ancak bu kez karşılarındaki, onlar için bile pek de kolay bir lokma olmayacaktır. Henüz yirmili yaşlarında, çocuk yaşta bir adam onlarca ülke gezerek, bazen pilot, bazen doktor, bazen savcı mesleklerine bürünerek FBI'ı peşinden koşturmaktadır. Bu ya bir kedi-fare oyunudur ya da sadece farenin oyunudur.
İyi seyirler.
Prof.Dr. Hakan F. ÖZTOP' un tavsiyesi(051119) teşekkürlerimi ileterek filmin konusuna kısaca değineyim..
2018 - ABD yapımı, iletişim üzerine en iyi filmlerden biri. Irkçılık, ön yargı, farklılıklar, ortak akıl, uzlaşma... bir yolculukta ne kadar etkileyebilir insanı..?
Yeşil Rehber, ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony’nin hikayesini anlatıyor. Tony Lip, Bronx’taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser turu için hazırlanmaktadır. Ünlü müzisyen tur kapsamında Manhattan’dan güneye doğru birçok yere gidecektir. Kendisi ile şehir şehir gezecek bir şoför arayışında olan Shirley, bir süredir işsiz olan Tony’yi işe alır. Tony, yolculuk sırasında Afro-Amerikalılar için güvenli olan güzergahları kullanabilmek için “The Green Book” isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu yolculukta ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu zorlu yolculuklarında farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.
İyi seyirler.
.
Telif Hakkı © 2022 Geleceğin İş ve YÖNETİM Dünyası - Tüm Hakları Saklıdır.
Nesrin FIRAT imzalı
Bu web sitesinde çerez kullanılır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.